Ocak 14, 2010

beraber yaşama mevzubahsi

bilindiği üzere ismini vermek istemediğim bazı blog kullanıcılarıyla (bkz: spayka) aynı evi paylaşıyorum. taaa ki kendisi tatil münasebetiyle evi terk edene kadar. bu geçici ayrılık süresince 2 gece evde yalnız kaldım. çok nefisti. yalan yok harikaydı yani. sonra arkadaşım seda geldi. iki gündür de onunlayız. ve kendisi, sürekli spayka kişisini anıp,"spayka'sız bu evin tadı yok..." diyor. beni yalnızlığın cazibesinden kurtarmaya çalışıyormuş canım arkadaşım, çok kaptırmayayım da işte bitince üzülmeyeyim gibi. haklı. ama sonra fark ettim ki, seda da tam bir spayka. şu an peteğin önündeki minderde kedi gibi kıvrıldı uyuyor. bütün gün peteğe sarılı yaşadı. adeta şerli hoca'nın okuldaki peteğe yapışması gibi. koala misali böyle. dışarı çıkarken yanında götürmeyi teklif etti. hayır dedim. şimdi düşünüyorum, acaba mükemmel bi ilişkinin önündeki tek engel ben miyim? acaba benim yerime seda mı yaşamalı bu evde? düşünüyorum düşünüyorum, ve sanırım buradan çekip gideceğim. çıt çıkarmadan, hiç hissettirmeden. bu ilişkiye daha fazla mani olmak istemiyorum çünkü. sokaklar benim, istanbul benim.

ööööööööef aman yarabbi kendime geldim bi saniye. aşk ı memnu başlamadı da sıkıntıdan kafayı yedim özür dilerim. evi bırakmam! çok sevdiğimi fark ettim döşeyeceğim burayı yaşanası bi hale getireceğim küçük dünyam olacak. beyzanın küçük dünyası. sofi vardı böyle.

1 yorum:

spica dedi ki...

seda'ya sevgilerimi, öpücüklerimi yolluyorum. sana yok.