Haziran 07, 2009

şimdi var ya

-şimdi var ya, aslında ben acıyı çok severim. hayatın ikinci anlamıdır o derece. birincisi fındık. hatta iddia bile ederim dünya fındık yüzünden var oldu. ama kaşınıyorum iki gündür acı yediğimde. karaciğerim çöküyor olabilir (house md izlemenin bünyeye zararları.

-asıl şey var ya; ben çimende oturmayı çok severim. böyle dötüm toprak görsün, tepemde bulut olsun sonracığıma güneş de bulutların arkasından çıksın sonra saklansın falan. rüzgar da olsun abi. ama karınca olmasın. meyve sineği de olmasın.

-asıl şunu pek anlamıyorum, şimdi bu sinekler neden var? geçen günlerde (giden günlerim oldu oğuzhan) bilgisayar masamda 10lu raid tableti buldum. o güne kadar sinek minek yoktu. o gece uyutmadı iki tanesi, kalktım tableti taktım. gittiler. ki benim için mp3 playerımdan sonra en mühim elektrikli cihaz sinek savardır. kaybedeni silerim dünyadan. o derece. ben şimdi şüpheleniyorum, Raid firması evlere girip, masalara tablet bırakıp ortama da sinek mi salıyor? olmaz di mi? olmaz. annemdir, annem. yani annem sinek salmıyordur ortama.

-geçenlerde göbeğinin çıktığından şikayetçi bir arkadaşım, yazlık mont diye bişi var mı lan dedi. hımm. şimdi düşünün acep bunu neden bana sordu. o günlerde östrojenim fazla olsa direk "sen bana şişko mu diyosun?" derdim. ama demedim. yazlık mont dediğimiz hede şudur, LCW'den yada Colinsten alınma bildiğin kısa kollu karelimsi gömlek. hacı bunun içine tişörtü giyersin, üzerine de gömleği çekersin. böyle kuul bir havan olur. gömlekle de tişört uyum sağlamalı, karizma tavan yapar.

zira bu bildiğin mühendis öğrenci kıyafetidir. bilimle kareli gömlek-tişört-kot pantalon üçlüsünün ne ilişkisi var bana sorma. çim biçmeden daha çok anlıyorum. ama bildiğim şey şu, bu kostümü giyip sırta da çanta taktın mı girdiğin ortama bir bilim adamı karizmasıyla girersin, sonrası sana kalmış. ayrıca göbeklilik insanın kendine yakışanı değil karizma göstereni giymesidir.

mesela yann tiersen'i ele alalım. bu amca albüm çıkaracağına yakın inzivaya çekildiği fransanın irlandaya yakın köyünde, semirir. zira habire krep yer şarap içer. yani biliyorum yani. sonra konserler başlayınca artık o içtiği sigaradan mı, sahnede bile içtiği sodadan mı (!) zayıflar. bir nevi kıç uykusuna yatan hayvanın yağ depolaması hadisesi. ancak bu sefer sanırım içtiği sigaranın içindeki maddeyi azalttı yada eskiden hakkaten soda içiyordu artık vurdu kendini şaraba, göbeği salmış. gerizekalının biri de amcaya, kareli gömlek giydirmiş. ama içine tişört giydirmemiş. bildiğin kareli kız gömleği. sonraki konserlerde birileri uyardı herhalde, açmış gömleği içine tişörtü giymiş. aferin yann, adam olacaksın. ama o puantiyeli gömleğin sana yakıştığını söyleyen hatunu vur bence. yaşamasına gerek yok.

-sol tarafımın ateş+kaşıntısı ile birlikte gözlerimde de şişlik başladı. ya bir şeye çok yeni ve çok pis alerji geliştirdim. ya da hem karaciğerim hem böbreğim çöküyor. üre yükselince de insanlar saçmalamaya başlar. evet evet, çoklu sistem çökmesinden 1 saat sonra ölecem. hakkınızı helal edin.

4 yorum:

Anıl Eraslan dedi ki...

:)

Geçen yann tiersen'in grubundaki 'ondes martenot'yu çalan kadinla tanistik, hatta belki beraber çalicaz yakinda. Acaba o gömlegi giydiren o mu merak ettim. bi sorayim.

clémentine dedi ki...

hadi canım?
yok artık?
yani kitabımda geyik yapamayacağım tek konu var, yann tiersen. yani onu tanıma imkanın falan var mı?
anıl kardeşim, güzel insan. ne diyorsun sen?
bak hayallerimle oynama.

Anıl Eraslan dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Anıl Eraslan dedi ki...

Valla öyle, Christine Ott adında bir ondist. Bu dönem onunla birşeyler yapıcaz, Yann'la da tanıştırıcak umuyorum. Gelişmelerden haberdar ederim :)