Ağustos 26, 2009

bilim ve kader

diyelim ki, a kişisi ile b kişisi ev arkadaşı. ikisi de bekar, sevgilisiz insanlar. ocak ayında a kişisinin sevgilisi oluyor. ve bir şekilde b kişisi ile papaz oluyorlar, mart ayında a kişisi evden ayrılıyor. b kişisi şubat ayında sevgili ediniyor ve aynı evi mayıs ayında terk ediyor çünkü haziranda sevgilisiyle evleniyor. bu arada a kişisi ocak ayından beri çıktığı insandan mayıs ayında ayrılarak, hayatına yeni bir yön vermek üzere başka bir eve taşınıyor.

bu olaydan çıkarılabilecek sonuç; a ile b mayıs ayında "zorunlu" nedenlerden o evi terk edip, iki ayrı evde yaşamaya başlayacaklardı. arada olan olaylar sadece bu olayın çetrefilleşmesini sağladı.

bu olayı sadece iki ev arkadaşının sorunlu ayrılığı olarak görmeyelim, çevremizde buna benzer zilyon tane olay oluyor her gün. eninde sonunda işler olacağına varıyor, ama geçen sürede yaşananlar kişilerin geleceğini ve olaylara bakışını bir şekilde etkiliyor.

peki buna kader mi diyeceğiz? bu kadar belli mi kaderimizde ne olacağı? ve biz ne yaparsak yapalım işler hep olacağına mı varıyor?

aynı soruları soruyorum aslında.

blog son günlerde sakin. sanki biraz da tatsız. çünkü 4 bloggerımız da pusuya yatmış, evrimin sıçmadığını kanıtlaması ve bu arada kaderin de ağlarını örmesini bekliyor. bekliyor derken, boş yere değil. şu anda süren kontrollü deneylerinin sonucunu almadan konuşmayacak olan bu 4lü, belki de evrimin sıçtığı noktada olmadıklarını anlayacaklar.

bekleyin. görün.

3 yorum:

bg dedi ki...

kader konusu karışık. yorumsuz geçiyorum.
son paragraf film-dizi tanıtımı ya da kitap arkası yazısı gibi olmuş. merak uyandırıcı.

beyza dedi ki...

yok la sıçtık sıçtık!! :D

mevzu bahsi anladım gibi gibi.
bu akşam halama çıkalım mı?

bg dedi ki...

evet lan. çıksak ya. ortam hazırlamadıkça muhabbet açılmaz. bi şeyler yapmalıyız :D